Guatemala delegesi ayağa kalktığında seyircilerin bulunduğu yerden tiz bir çığlık yükseldi.
2000 yıllık eski acıların çığlığı idi bu...
Ve en az o kadar eski bir İbranice ile söylenmişti...
"Anu HaSem Hoşia -Na- "Ey Tanrım , kurtar bizi"
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Moshe Sharett arkadaşlarına "bir kaç saate ihtiyacımız var" dedi.
"Eğer bu saatleri kazanamazsak bütün çabalarımız boşa gidecek."
26 Kasım 1947 günü Yahudi Ajansının dış işleri temsilcisi arkadaşlarına panik halinde böyle söylüyordu. İsrail'in var olması, ya da olmaması anlamına gelecek oylama, Milletler Cemiyetinin yarınki toplantısında, öğleden sonra yapılacaktı. İsrail'in bir devlet olarak onaylanması için her olumsuz oya karşılık iki olumlu oy gerekiyordu.
Moshe durumun pamuk ipliğine bağlı olduğunun farkındaydı. Bu oylama 27 Kasım günü yapılmamalıydı. Kesinlikle kritik o birkaç oyu kurtarmak için zamana ihtiyaç vardı. Bir kaç saate...
Allah'ım sadece bir kaç saate. 2000 yıldan sonra bir kaç saat...
Yahudi davasına yardım eden bütün delegelere koştular.
Birleşmiş Milletler, yani o zamanki adıyla Milletler Cemiyeti sadece 6 ay evvel kurulmuştu ve 56 üyesi bulunmaktaydı. Toplantılar, New-York'ta eski bir patinaj salonunda yapılıyordu...
27 Kasım sabahı İsrail için yardımcı olmak isteyen delegeler plan uyarınca teker teker söz almaya başladılar.
Oylamaya bir türlü geçilemiyordu. Arap delegeler durumu fark ettiklerinde iş işten geçmişti.
Kürsü işgal edilmişti Arapların sert protestoları sonuçsuz kaldı. Bu ani söylev maratonu karşısında başkan, mecburen oylamayı ertesi günkü oturuma bırakmak zorunda kaldı.
Ama şu kadere bakın ki ertesi gün Amerikalıların büyük bayramlarından "Thanksgiving Day" idi.
Yani şu bizim bildiğimiz şükran günü.
Tam 48 saat kazanılmış idi.
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Teker teker bütün ülkeler ve olasılıklar hesap edildi ve dört hedef ülke belirlendi.
Bu olumsuz oylar muhakkak olumluya çevrilmesi gerekiyordu. 4 hedef ülke...
Yunanistan, Liberya, Haiti ve Filipinler...
Amerikalı Siyonistler bütün güçleriyle yardımcı oldular...Parlamento üyesi Emmanuel başkan Truman'a bir telgraf çekip "Yunanistan gibi direnen ülkelerin yola getirilmesini" istedi.
Yüksek mahkeme yargıçlarından ikisi, Filipinler başkanına çektikleri telgrafta, eğer olumsuz oy kullanırlarsa, ülkesinin, milyonlarca Amerikalı dost ve taraftarı kaybedeceğini bildirdiler.
Siyonist ajanlar Haiti delegesini Harlem'de kovalamaya başladılar. Buldular da, hatta
ikna da ettiler. (Ama nasıl olduğunu kitap yazmıyor....)
Harvey Friston, Liberya Cumhuriyeti başkanına eğer tutumunu değiştirmeyip olumsuz oy kullandığı takdirde, ülkenin en büyük kauçuk firmasının, Filipinleri boykota başlayacağını bildirdi.
Liberya delegesi "çok yüksek ulusal çıkarlar" nedeniyle fikrini değiştirecekti.
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Oylama 29 Kasım 1947 günü yapıldı. İlk oyu Guatemala delegesi kullandı...Son oy kullanıldıktan sonra David Bengurion Kudüs'te balkondan kendisini dinleyenlere şöyle seslendi:
-Artık özgür bir ulusuz. ...Ancak Birleşmiş Milletler kararı hala bizi tehdit eden
tehlikelere karşı korumuyor...Kendimizi aldatmayalım.
Yanında mavi-beyaz bir bayrak sallanıyordu ve halk hep bir ağızdan Hatikva'yı söylüyordu...
Oylamadan 33 evet, 13 hayır, ve 10 çekimser oy çıkmıştı...
(Türkiye oylamada olumsuz oy kullanmış fakat daha sonradan 28 Mart 1949 tarihinde İsrail Devletini tanıyan ilk Müslüman ülke olmuştur.)
Daha oylama devam ederken genç Palmach aslanlarıyla dolu bir odada İzak Sade konuşmasını
şu sözlerle sonlandırıyordu:
-Eğer oylama sonucu olumlu olursa Araplar bize savaş açacaklar, yok olumsuz olursa biz onlara savaş açacağız ve muhtemelen 5000 genç Yahudi ölecek....
Odada bulunan Yigal Alon, İsak Rabin gibi kişilerin adlarını dünya 20 sene sonra duyacaktı....
Daha sonra, İsrail devleti kuruluşunu ilan ettikten 11 dakika sonra, Amerika Birleşik Devletleri,
bu yeni devleti ilk tanıyan ülke olacaktı.
Aaron Baruch (Ankaralı)
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------